Son günlerde küresel gündemdeki en önemli konulardan biri, Orta Doğu'daki gergin durum ve bunun sonucunda yaşanan askeri çatışmalar. 2023 yılında, özellikle İsrail ile Suriye arasındaki gerilimler artış gösterdi. Son olarak, İsrail Hava Kuvvetleri, Suriye'nin başkenti Şam'a büyük bir hava saldırısı düzenleyerek dikkatleri yeniden bu bölgeye çekti. Bu saldırının sebepleri ve sonuçları üzerine detaylı bir inceleme yapacağız.
İsrail'in Şam'a düzenlediği hava saldırısının arkasındaki nedenler, yalnızca askeri stratejilerle sınırlı değil. Uzun süredir devam eden Suriye iç savaşında, İsrail'in İran ile olan ilişkileri büyük önem taşıyor. İran'ın Suriye'deki varlığı, İsrail için bir tehdit olarak görülüyor. Bu nedenle, zaman zaman hedef belirleyerek önleyici saldırılarda bulunan İsrail, özellikle milis grupların ve İran destekli unsurların faaliyetlerine karşı bu tür eylemler gerçekleştirmekte.
Son hava saldırısında, İsrail tarafından belirlenen hedefler arasında, İran destekli grupların askeri tesisleri ile mühimmat depoları yer alıyor. İsrail, bu saldırılarla Suriye'nin toprakları içerisinde oluşturulmaya çalışılan "İran koridoru"nu engellemeyi amaçlıyor. Ayrıca, bu tür önleyici hamlelerin, bölgedeki güç dengesini de etkileyebileceği düşünülüyor. Ancak bu tür saldırıların, bölgedeki gerginlikleri daha da artırabileceği de göz önünde bulundurulması gereken bir diğer faktördür.
Saldırının hemen sonrasında, Suriye yönetimi hava saldırısını kınayan bir açıklama yaptı. Suriye Dışişleri Bakanlığı, bu tür saldırıların uluslararası hukukun ihlali olduğunu belirtti. Ayrıca, saldırılara karşı gereken yanıtın verileceğini ifade ettiler. Ancak bölgedeki güç dengeleri dikkate alındığında, Suriye'nin verebileceği yanıtın ne kadar etkili olacağı merak konusu. İran ise, Suriye hükümeti ile birlikte hareket edeceğini ve İsrail'e karşı daha sert bir tutum alacaklarını belirtti.
Uluslararası arenada, saldırı karşısında farklı ülkelerin tutumları da dikkat çekti. Bazı Batılı ülkeler, İsrail'in kendini savunma hakkını desteklediklerini dile getirirken, diğer bazı ülkeler ise Suriye'nin egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiği yönünde açıklamalar yaptı. Ortadoğu politikaları üzerine önemi tartışılan bu saldırı, bölgedeki güç dinamiklerini de etkileyecek gibi görünüyor. Bu tür durumların, bölgesel istikrarı nasıl tehdit edeceği ve Covid-19 sonrası toparlanma sürecine olan yansımaları araştırılmaya devam edecek.
Sonuç olarak, İsrail'in Suriye'nin başkenti Şam'a gerçekleştirdiği saldırı, yalnızca askeri bir çatışma değil, aynı zamanda çok daha karmaşık uluslararası ilişkilerin bir yansımasıdır. Gelişmelerin, Suriye iç savaşının nihai sonuçları üzerindeki etkisi ve bölgedeki diğer ülkelerde yaratacağı olası yankılar, takip edilmesi gereken önemli bir konu olarak öne çıkmaktadır. Gelecekte bu tür saldırıların devam edip etmeyeceği ise, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde yapılacak diplomasinin yönüne bağlıdır.