Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 9 Mayıs 2024'te Moskova'da gerçekleştirilecek olan Zafer Günü kutlamalarına katılmak üzere Rusya'ya gitmeye hazırlanıyor. Bu ziyaret, sadece Çin ve Rusya arasındaki ilişkilerin derinleşmesine bir örnek teşkil etmekle kalmayacak, aynı zamanda uluslararası siyasetteki önemli dengelerin de altını çizecek bir gelişme olarak dikkat çekiyor. 9 Mayıs, Sovyetler Birliği’nin Nazi Almanyası’na karşı zafer kazandığı gün olarak kutlanmakta ve bu yılki etkinlik, yıllar içinde bir gelenek haline dönüşmüş durumda.
Şi’nin bu ziyareti, Çin-Rus ilişkileri açısından oldukça kritik bir dönemi simgeliyor. Son yıllarda iki ülkenin stratejik ortaklığı, uluslararası arenada güç kazanan bir unsur olarak öne çıkmıştır. Özellikle Batı ülkelerinin uyguladığı yaptırımlar ve siyasi baskılar karşısında, Rusya’nın Çin ile olan bağlarını geliştirmesi büyük önem arz ediyor. Aynı şekilde, Çin de Avrupa ve ABD’nin baskılarına karşı Rusya’yı yanında doğal bir müttefik olarak görmekte. Bu bağlamda, Şi Cinping’in katılacağı Zafer Günü kutlamaları, iki ülkenin dayanışmasının ve ortak hedeflerinin altını çizen önemli bir fırsat sunuyor.
Zafer Günü, Rusya için tarihî bir öneme sahip. Yıllardır süregelen geleneksel kutlamalar, yalnızca askeri geçitlerin ve törenlerin ötesine geçerek, ulusal kimliğin pekişmesine katkı sağlıyor. Çin, bu tür etkinliklere katılarak, hem geçmişe saygı duruşunda bulunmakta hem de Rusya ile olan tarihi ve kültürel bağlarını pekiştirmekte. Bu sene ayrıca, Rusya’nın askeri gücünü sergilemesine ve dünya genelinde kendine yeni müttefikler edinme çabasına da ışık tutacak bir atmosfer yaratacak.
Öte yandan, bu kutlamalar sırasında, ikili ticaret, enerji iş birlikleri ve askeri stratejiler üzerindeki görüşmelerin de yapılması bekleniyor. Çin'in Rus enerji kaynaklarına olan bağımlılığı, Jinping’in katılımıyla birlikte yeniden gözden geçirilecek ve iki ülke arasındaki enerji anlaşmalarının derinleşmesine zemin hazırlayacak konular gündeme gelecek. Şi’nin ziyareti, sadece kutlama ile sınırlı kalmayıp, uzun vadeli yatırım ve iş birliği planlarının da temelini oluşturabilir.
Sonuç olarak, Şi Cinping’in Rusya ziyareti ve Zafer Günü’ne katılımı, uluslararası siyasetteki dinamikleri değiştirebilecek geniş bir etki alanına sahip. Bu tür diplomatik buluşmalar, iki ülkenin dünya sahnesindeki yerlerini güçlendirme konusunda atılan önemli adımların bir parçası olarak değerlendiriliyor. Küresel jeopolitik dengelerin yeniden şekillenmeye başladığı bu dönemde, Çin ve Rusya'nın ortak hareket etme stratejisi, dünya üzerindeki diğer büyük aktörler için de dikkate alınması gereken bir durum oluşturacak. Ziyaretin sonunda atılacak adımlar, sadece iki ülkenin ilişkilerini değil, aynı zamanda küresel enerji ve ticaret pazarlarını da etkileyecek boyutlara ulaşabilir.